Şişman Annenin Bebeği-Çocuğu Da Şişman Olur mu?

Gönderi paylaş:

Kimi anneler çocuklarını yediremediklerinde kimileri de çocuklarının aşırı yemek yemesini önleyemediklerinden şikayetçi olur. Obezite uzmanlarına göre çocuğun sağlıklı olması için çok fazla yemek yemesi gerekmiyor, ayrıca alevi faktörlerin de onun kilolu olmasında önemli etkileri var.

Her şeyden önce eğer ömür boyu çocuğunuzun kilolarıyla mücadele etmek istemiyorsanız, anne ve baba olarak bu sorunu önce kendi bedeninizde çözmelisiniz. Zira normal kilodaki anne babanın çocuklarının yüzde 8 – 9’u şişman olurken, anne babalardan birisi şişman olduğu zaman oran yüzde 40, ikisi şişman olduğu zaman ise yüzde 80’e çıkıyor. Annenin şişman olması, babaya nazaran çocuğu çok daha olumsuz etkilerken, anne ve babadan birisi, nine ve dedelerden ikisi, kardeşlerden birden fazlası 35 yaşın altında iken şişmansa, çocuğun şişman olması kaçınılmaz bir durum haline geliyor.

Genetik yapının şişmanlıktaki rolü, tek yumurta ikizleri incelendiğinde; 10 yaşın altında yüzde 52, on yaşın üstünde yüzde 98 olarak bulunmuş. İkizler ayrı ortamlarda yetiştirildiğinde ise, vücut yağ oranlarında benzerlik olduğu görülmüş. Evlat edinilmiş çocukların da biyolojik anne ve babalarına genetik yatkınlığının olduğu tespit edilmiş.

Gebelikte beslenme çocuk için önemli

Yeterli ve dengeli beslenme çocukta, anne karnında başlar. Dölün büyümesi, bebek doğduktan sonra beslenmesi için annenin salgıladığı sütün enerjisi ve öğeleri, annenin yedikleriyle birlikte kendi vücudundaki rezervlerden kaynaklanır. Gebelikte, yetersiz ve dengesiz beslenme, anne sağlığını nasıl olumsuz etkiliyorsa, aynı şekilde aşırı yemeğe bağlı şişmanlık da doğumu güçleştirir. Gebeliğe ideal kiloda giren bir annenin gebeliği süresince ayda 1 kilo alması doğaldır. Genellikle ilk üç aylık dönemde kilo artışı çok az görülmesine rağmen, bundan sonraki süreçlerde toplam 9 – 12 kg. ağırlık kazanılması gerekir. Şişman annenin bu kadar da kilo almasına gerek yoktur.

Çocuklar neden şişmanlarlar?

Çocukların besin gereksinimleri büyüklerden daha farklıdır. Enerji harcamaları ise yetişkinlere oranla çok daha fazla. Çok yiyen çocuklar bazen yaşıtlarına göre az kilolu olabilirler. Bu onların sağlıksız olduğuna değil, sadece giren enerjiyi çok iyi kullandıklarına işarettir. Bu nedenle kilolu görünmüyorlar diye fazla yemeleri için onları zorlamak ileride hem sağlık hem de fiziksel problemlerle karşı karşıya kalınacağına işaret eder. Bu durumu açıklamak gerekirse; çocukların büyüme evresinde yeni dokularının yapımı için protein, vitamin ve minerallere olan gereksinim artar.

Sindirim sistemleri de kendi kendilerine tüketemediklerinden diyetlerin belirli düzen içinde hazırlanması gerekir. Çocuğun beslenmesinde amaç sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişimini sağlayabilmektir. Fakat çocuğun gelişimi iyi olsun diye aşırı bir beslenmeye yöneltildiğinde, şişmanlık problemi ile karşı karşıya kalınır. Bunun nedeni vücuda sarf edilenden fazla enerji girmesiyle zamanla bu enerjinin yağa dönüşmesidir.

Şişman çocuk sağlıklı çocuk demek değildir!

Şişmanlık vücut yağ oranının belli bir sinir üzerine çıkmasıdır. Adipoz doku hücrelerinde depo edilen yağ miktarı, buralarda bulunan yağ hücrelerinin sayı ve miktarına bağlıdır. İnsan organizmasında yağ hücreleri yaşamın ilk zamanlarında büyük bir hızla meydana gelir. Yapılan araştırmalar, yağ hücreleri sayılarının doğumdan sonraki ilk yıl içerisinde üç kat hızla artıklarını göstermiştir. Yağ hücre sayılarının bu yıllar içerisinde büyük hızla artmalarını etkileyen etkenlerden birisi de, aşırı beslenmedir. Bunun yansıra 20 yaşındaki yetişkinlerde hücre sayılarının artmadığı gözlenir. Adipoz dokuya ait hücre sayıları oluştuktan sonra, bunların sayılarının geriye dönüş yaparak azalması mümkün olmaz. Yağ hücre sayılarının azaltılması, cerrahi müdahale dışında; alınan kalori kısıtlama da dahil olmak üzere hiçbir klinik müdahale ile mümkün değildir. Bu nedenle şişman çocuk sağlıklı çocuk olmayacağı gibi, bir de çocuğun tedavi edilmesi istenmeden zora sokulmuş olur.

Çocuklarda Bulimia ve anoreksia riski

Çocuğu şişmanlığa iten etkenlerden biri de aile baskısıdır. Özellikle çocuğun büyüme ve gelişiminde en büyük görev anneye düşer. Zamanının büyük kısmını çocuğuna adamış olan anne kendi kalıpları içerisinde en iyisini yapmaya çalışır. Ama bazen bu düşünceler çocuk üzerine ters tepki yapabilir. Çocuk dünyaya gelince anne sütü ile beslenir. Zamanı gelince de ek besin alımları dengeye girer. İşte bu süreçte annenin en önemli ilkelerinden biri çocuğunun iyi beslenmesidir. Anne bazen kendisi de farkında olmadan çocuğu büyük bir baskı altına sokabilir. Bir takım ödüllerle ya da cezalarla çocuğu yemek yemeye zorlama denemeleri oldukça hatalıdır.

Zamanla çocuk sevdiği bir yemek gördüğünde bir oturuşta 2 – 3 porsiyon yer. Bunu tükettikten sonra da suçluluk duygusuna kapılır. Ya kendiliğinden ya da çevresinden aldığı yanlış duyumlarla kusma nöbetleri başlar. Bu durum alışkanlık haline gelince de aşırı yeme duyusu diye tanımlanan “Bulimia nervoza” yerleşmiş olur. Bu hastalık özellikle gelişim çağı denilen 14 – 18 yaş grubu çocuklarda oldukça yaygındır. Son zamanlarda kız ve erkek çocuklarda bulumia nervozanın yanında sık olarak anoreksi vakalarına da rastlanmakta. Anoreksi nervoza özellikle kız çocuklarında yemek yememek ve çok az uyumak gibi neticelere yol açan sinirsel bir durumdur. Kişi sürekli çok kilo aldığını düşünerek bunu bir takım yollarla kontrol etmeye başlar. Ölümle sonuçlanabilen bu durumda anne babalara tavsiyemiz: “Dikkatli olmaları ve uzmanların tavsiyelerini önemsemeleri.”

Çocuklardaki yeme bozuklukları nasıl tedavi edilir?

“Yeme bozuklukları” kesinlikle uzman bir kadro tarafından tedaviye alınmalıdır. Obezite Uzmanlarına göre: “Burada anneye düşen en büyük görev bebeklikten başlayarak tüm çocukluk evresinde çocuğunu aşırı ve zoraki yemeğe zorlamamaktır. Bırakın yemek yemesin, nasıl olsa bir müddet sonra acıkacaktır! Acıktığında anne olarak doğru olan besine yönlendirirseniz, onun için en iyisini yapmış olursunuz. Tüm anneler, çocuğunuz kiloluysa ve bulimia veya anoreksia nervozaya yakalanma riskini taşımasını istemiyorsanız, lütfen sabırlı olun ve beslenme konusunda bilinçlenmeye çalışın.

Sağlıcakla Kalın.

Yolculuğa Hazır Mısınız? İlgili Bağlantılara Göz Atın

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir