Yeni Doğan Bebeğin Uyumasını Nasıl Kolaylaştırırız?

Yeni doğan bebekler yaşamlarının ilk aylarında günde 16 saat uyumalarına rağmen, anne ve babalar bir türlü huzura kavuşamıyor. Çünkü geceleri sürekli uyanan bebekler, onların uyumasını engelliyor. Uykusuz kalmak, anne ve baba için tam bir işkence. Uyuyamayan anne ve babaların bağışıklık gücü zamanla zayıflıyor, sinirleri alt üst oluyor ve cinsel yaşamları kabusa dönüşüyor. Tüm bu olumsuzlukları uyku laboratuvarlarında yapılan araştırmalar da kanıtlıyor.

Anne babalar, bebekleri doğduktan sonra aylarca rahat bir uyku uyuyamıyor ve kronik uykusuzluk çekiyorlar. Bu durum hem fiziksel hem de ruhsal sorunlar yaratabiliyor. Çoğu zaman anne baba aşırı yorgun oluyor ve sinir bozukluğu yaşıyor. Ancak bu durum anne babaları korkutmamalı. Yapılan araştırmalar bebeklerin yüzde 80’inin 6 aylık olduktan sonra, gece uyandıklarında tekrar kendiliklerinden uykuya daldıklarını ve anne babalarını rahatsız etmediklerini gösteriyor. Tabii bazı bebekler 2-3 yaşına gelene kadar, geceleri anne babalarının yanında olmak istiyorlar.

Bebeklerin Uykusuzluğun Nedenleri

Bebeklerin düzenli gece uykusu uyumamalarının en önemli nedeni onlarda gece – gündüz kavramının henüz gelişmemiş olması. Bebekler doğduktan sonra 2 – 3 hafta boyunca, tıpkı doğmadan önceki son 4 hafta gibi çoğu zamanlarını uyuyarak geçiriyor. Bu 2 – 4 saatte bir uyandıkları ve 30 dakika ile 2 saat arasında uyanık kaldıkları anlamına geliyor. Yeni doğan bebekler günde yaklaşık olarak 16 saat uyuyor. Bazılarında bu sürenin 12 saate indiği, bazılarında ise 20 saate kadar çıktığı oluyor. Diğer bir neden de uyku gelişimlerinin yetişkinlerden daha farklı olması. 40 yıl önce bilim adamları yetişkinlerin iki uyku arasında gidip geldiklerini öğrendiler.

Derin uyku ve rüya safhaları

Rüya safhasında uyku daha hafif oluyor. Kapalı göz kapaklarının ardında gözler hızla hareket ediyor. Buna REM safhası deniyor (rapid eye mavement). Gece boyunca rüya ve derin uyku arasında sürükleniyoruz. Bu yetişkinler için olduğu gibi bebekler için de geçerli. Ancak yine de onlarla aramızda iki fark var.

  1. Bebeklerin uyku devri daha kısa

Yetişkinlerde uyku safhaları 90 – 120 dakika arasında sürüyor. Bebeklerde bu süre 50 dakikaya kadar iniyor. Yetişkinlerin bir uyku safhasından diğerine geçerken uykusu hafif oluyor. Bu yarı uyanık geçen birkaç dakikada yetişkinler, her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol ediyor. Bebeklerde bu geçiş süresi yetişkinlerden iki kat daha uzun.

  1. Bebekler daha fazla rüya görüyor

Yenidoğan bebekler uykunun yarısını rüya görmekle geçiriyor. Biz yetişkinler ise uykunun sadece yüzde 25’ini rüya görerek değerlendiriyoruz. Bebekler ve çocuklar gün içinde birçok yeni bilgiyle karşılaştıklarından, bunlarla baş edebilmek için bizden daha çok rüya görmeye gereksinim duyuyor. Anne babalar, bebeklerin ne zaman rüya gördüğünü de anlayabiliyorlar. Rüya gördükleri zamanlarda bebeklerin solunumu düzensizleşiyor, elleri sağa sola hareket ediyor, gülümsüyor ya da ağlayacakmış gibi yüzlerini buruşturuyorlar. Bazen de gerçekten ağlıyorlar. Tüm anneler bebeklerinin uyku esnasında ağladığına ve kendi kendine tekrar sustuğuna tanık olmuştur. Bebeklerin tekrar uykuya dalabilmeleri için öncelikle tek başına uyumayı öğrenmeleri gerekiyor.

Tüm Bebekler Geceleri Uyanıyor

Çocuk psikologlarının 0 – 3 yaş arası çocuklar üzerinde yaptıkları araştırmalar, çocukların yattıkları ortamın uyku üzerinde önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor. Kendi odalarında yatan 6 aylık çocukların yüzde 64.7’si uyandıktan sonra tekrar kendiliğinden uykuya dalabiliyor. Anne babasının yanında yatan bebeklerin ise sadece yüzde 35.3’ü tekrar uyuyabiliyor. Video kayıtları bütün çocukların geceleri uyandıklarını gösteriyor. Burada bütün gece uyumakla kastedilen, uyanan çocukların yeniden tek başına uykuya dalması. Çocuklar, anne babanın yardımı olmadan uyumayı 4 – 6. aylar arasında öğreniyorlar. Anne babaların, sürekli çocuklarının iyi olup olmadığını kontrol etmeleri ya da en ufak bir seste yanına gitmeleri bu alışkanlığı kazanmalarını zorlaştırıyor.

Bebeğin kendine ait bir odası olmalı mı?

Bebeğin kendisine ait bir odasının olması, uyandığında uykuya dalmasını kolaylaştırıyor. Bu, bebeğin ayrı bir odada yatması gerektiği anlamına mı geliyor? Bu soruyu yanıtlamak o kadar kolay değil. Özellikle ilk çocuklarında anne babalar, kendilerini rahat hissedebilmek için çocuğun yakınında olmaya ihtiyaç duyuyorlar. Anne babaların sessiz gecelere kavuşmalarının tek yolu, bebekleri uyandırdığında ona tek başına uykuya dalmayı öğretmeleri. Peki, bebekler bunu nasıl öğrenebilir? Uzmanlar bu konuda şu açıklamayı yapıyorlar: “Adım adım ve çok dikkatlice, hem de doğdukları ilk günden itibaren.”

Bebeklere Kolay Uyumasına Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

Gece – gündüz ritmini belirginleştirin Anne baba, bebeğin doğduğu ilk günden itibaren kendisini onun uyku düzenine göre ayarlamalı. Bebeğinize, gecenin uyuma ve dinlenme zamanı olduğu mesajını vermelisiniz. Örneğin, bebeğinizin altını değiştirirken ya da onu beslerken ışığı azaltabilirsiniz. Geceleri onunla birlikte evin içinde dolaşmamalısınız. Geceleri bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılarken sessiz bir ortam sağlamalısınız. Bebeğiniz uyuduğunda parmak uçlarınızla yürümeniz gerekmiyor. Hafif sesler bebeği rahatlatıyor ve her günün değişik safhalardan oluştuğunu kavramasına yardımcı oluyor. Bebeğin aydınlık karanlık, gündüz – gece ritminin gelişmesini bu şekilde sağlayabilirsiniz.

Bebeğinizi vaktinde emzirin

Size “Katı kurallara bağlı kalın” demek istemiyoruz, aksine emzirme planı hazırlamamanız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Yatmadan önce bebeğinizi emzirmeniz, uykunuzun en az 2 saat bölünmemesini sağlıyor.

Yemek ve uyku zamanını ayırın

İlk doğduğu günlerde bebekler annesinin memesini emerken çoğunlukla uykuya dalıyor. Ancak bu durumun alışkanlık haline gelmemesine dikkat edin. Aksi takdirde bebeğiniz göğsünüzde uyuyabilmek için geceleri sizi sık sık uyandıracaktır.

Kendi yatağında uyusun Anne babalar, üçüncü aydan itibaren bebeklerini uyuması için bebek yatağına yatırabilirler. Küçük bir battaniye, renkli bir oyuncak bebeğin yalnızlık çekmemesine ve güvende olduğunu hissetmesine yardımcı olabiliyor.

Sağlıcakla Kalın.

Yolculuğa Hazır Mısınız? İlgili Bağlantılara Göz Atın

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir