Sigara içen kadınların sayısı zamanla artmakta. Özellikle 20-30 yaş arası dönemde kadınlar arasında sigara kullanımı oldukça fazla. Amerika’da yakın tarihlerde kanser hastası bir kişi, yıllarca kullandığı sigaranın şirketine dava açtı, davayı kazanarak yüksek miktarda paralar aldı. Fakat maalesef böyle davalar ne sigara şirketlerini çökertir, ne de bu tip davaların azalmasını sağlar. Sigara tiryakisinin bu davayı kazanmasının tek sebebi; 40 yıl önce sigaraya başladığında, sigaranın zararları hakkında paketin üzerinde uyarıcı bir ibare bulunmamasından kaynaklanmıştır.
Bu konudaki değişiklikler, yıllar önce yapıldı. Sigaranın zararları bütün dünyada yaygınlaştı. Artık bütün sigara paketlerinin üzerinde ve sigara reklamlarında, sigaranın sağlığa zararlı olduğu belirtiliyor. Araştırmalara göre, bu konuda yapılan uyarıların, fazla etkisi olmamış. Hala çok sayıda insan sigarasız yapamayacağını düşünür. Ayrıca, sigara tiryakileri üzerinde yapılan istatistiklere göre, kullanıcıların cinsiyetinde belirgin kaymalar var. Hala sigara kullanan erkeklerin sayısı kadınlara göre fazla olmasına rağmen; zaman içinde erkeklerde azalma gözlenirken, kadın kullanıcıların sayısı artmakta. Toplum içinde sağlık konusunda kadınların duyarlılığı daha fazlayken, sigara konusunda bu ters orantıyı görmek oldukça üzücü.
Kadınların sigaraya başlama yaşı daha çok 15 – 20 yaş arasındadır. 20’li yaşlar ortaları ve 30 sonları ise en fazla içilen dönemdir. Bu yaşlarda daha çok erkekler sigarayı bırakmaya yönelirken, kadınlar ancak sağlıklarında belirgin problemler başladığı zaman bırakma düşüncesine girerler. Yapılan araştırmalara göre, biyolojik yönden kadınlar erkeklere kıyasla daha güçlüler. Fakat yine de, sigaranın olumsuz etkileri kadınlarda daha belirgin olur. Dünya Sağlık Örgütü de bu konuda ilk defa bir uyarı açıkladı; Sağlıklı kadının ömrü erkeğe kıyasla 7 yıl fazlayken, sigara alışkanlığı olan kadınlar bu süre avantajını tamamen kaybeder.
Sigara, Daha Çok Kadın Sağlığını Tehdit Ediyor
Günümüzde, göğüs kanserinden çok akciğer kanserinden ölen kadınların sayısı artarken, kalp krizi, felç veya kronik bronşit geçiren kadınların sayıları da sürekli çoğalıyor. Uzmanların izlenimlerine göre, sigaraya yeni başlayan kişiler; sigaranın sebep olacağı hastalıklara, sakatlıklara veya ölüm gibi tehlikelere aldırmazlar. Genç kişiler, kendine zarar gelmeyeceğini düşünür, 40 yıl sonra olacaklarla ilgilenmezler. Ayrıca böyle rahatsızlıkların, hep başkalarının başına geleceğini düşünürler.
Sigaranın kötü sonuçlarını, özellikle kadınlarda 40 yıl beklemek gerekmiyor. Oksijen kaybından dolayı deride kararma başlar. Çoğunlukla eller soğuk olur ve parmak uçlarının rengi değişir. Nikotin alınmadığı zaman gerginlik, baş ağrısı ve konsantrasyon zayıflığı başlar. Bazı jinekologlar, sigara içen kadınların ilk muayenede anlaşıldığını belirtmekteler. Bu konuda uzmanların açıklamaları şöyle; “Tütün içindeki zararlı maddeler kan dolaşımına zarar verdiği gibi, akıntının bileşimi de değişir. Bu sebepten dolayı, kadınlarda sık sık hastalık oluşur. Çocuk yapma konusunda da sorunlar çıkar. Kadın gebe kalmadan önce sigarayı bırakmazsa, çocuk bundan çok fazla zarar görür”.
Uzun süre sigara kullanan kadınlarda, ciddi bir şekilde östrojen eksikliği gelişir. Bir uzmanın açıklamasına göre, sigara içen kadınlar, diğerlerine göre iki – üç yıl daha erken menopoza girerler. Fakat genç yaşlarda kullananlar, ileride menopozda çıkacak problemleri, hormon tedavisiyle düzeltilme şansını azaltırlar. Sigara içmek tansiyonu ve kanın pıhtılaşma kabiliyetini yükseltir. Bu yüzden doktor östrojen hormonu uygulayamaz. Tabii ki sigara her kadında hastalık, sakatlık veya ölüm gibi sonuçlar yaratmaz. Fakat sigara kullanan herkes, bunun sağlıklı bir madde olmadığının bilincindedir. Buna rağmen sigara kullanan kadınların sayısı neden sürekli artar?
Sigaraya başlayan genç kadınlar En Çok Arkadaşlarından Etkilenir
Sigaraya başlayan genç kadınlar arasında yapılan anketlerde bayanlar, sigaraya başlamanın bir sebebinin eşitlik duygusu olduğunu belirttiler. Sigara kullanmanın bir diğer tipik sebebi de, çocukların ebeveynlerinin uyarılarına karşı isyan etme arzusunda olmalarındandır. Ayrıca bu konuda, aile içinde sigara kullanılıp kullanılmamasının hiçbir önemi yoktur. Sigara kullanan bazı ebeveynlerin çocukları, sigaraya karşı antipati besleyebilirler.
Çocuklarına iyi örnek olmak amacıyla sigara kullanmayan bazı aileler ise, bu konuda başarısız olabilirler. Bir uzman, gençlerin sigaraya başlamasıyla ilgili görüşlerini şöyle açıklıyor; “Çoğunlukla arkadaş grupları çocukları sigaraya teşvik ediyor. Grup içinde birliği bozma ve dışlanma kaygısı, çocukları bu tip kötü alışkanlığa itilmesine sebep olabiliyor” Uzun süre sigara kullandıktan sonra, sigarayı bırakmış olan bir kişi, sigaraya başlama sebebini söyle açıklıyor, “İlk defa 16 yaşın da, okul yıllarımda sigaraya başladım. Önceleri tadım çok kötü buluyordum. Ama bir süre sonra hoş ve rahatlatıcı gelmeye başladı. 18 yaşıma geldiğimde ise, günde bir pakete yakın sigara kullanıyordum. Ardından sınav stresi başladı. Eğer sigara olmasaydı, geceler boyu o kadar çok derslerime nasıl çalışırdım bilemiyorum”. Bu, kadınların sigaraya başlamalarının tipik bir örneğidir.
Geçen yıl yapılan bir soruşturma şunu göstermişti: Kadınların sigaraya başlama sebepleri, erkeklere göre daha farklıdır. Sigara onlar için, zararlı maddeden daha farklı bir anlam taşır. Erkeklerin sigaraya başlama sebepleri ise, yaşamlarının birçok alanında kendilerini hırslandırmak veya bar, iş, arkadaş ve kutlama ortamlarında rahatlamak içindir. Kadınlar için, sigara kullanmanın bir başka bahanesi de; iş veya aile ortamlarında karşılaştıkları problemler, stresler ve gerginliklerdir.
Eşit yoğunlukta is baskısında; erkeklerin yüzde 39’u sigaraya başvururken, kadınların yüzde 44’ü sigara içerler. Bir sigara tiryakisi görüşlerini söyle açıklıyor: “Benim için sigara bir destek gibi. Onu içince sakinleşiyorum ve sanki sıkıntılarımdan da kurtuluyorum. Kendimi en azından 5 dakika rahatlamış hissediyorum.”
Sigarayı Bırakmak İçin Kararlı Olmak Gerekir
Duman altında sorunları çözmek. Sigarayla sorunlarından kurtulduğuna inanan kimseler, sigaraya daha da alışırlar, dolayısıyla bırakmada daha fazla güçlük çekerler. Bir uzman, “Sigarayı bırakmak için bize gelen kadınların yarısı, daha önce birçok kez bırakma deneyimleri yaşamış oluyor” diyor. Bir başka uzmanın görüşleri ise şöyle: “Birçok kez deneseler bile, karma gruplarda kadınlar sorunlarını kolay kolay anlatamıyorlar. Ya geri çekiliyorlar veya uyum sağlamaya çalışıyorlar, ama bir süre sonra tekrar içmeye başlıyorlar”. Sigarayı bırakmak isteyenler için, akupunktur, hipnoz gibi çeşitli yöntemler vardır. Bir terapiste göre, “Her metotta başarılı sonuç veren kimseler vardır.
Bazı içicilerin sigarayı bırakmaları için, sadece istemeleri yeterli olabiliyor. Çoğu terapilerde, bunun yüzde 60 – 80 arasında tekrarlama payı vardır”. Bu konuda çalışmalar yapan danışmanlar, özellikle kadınların sıkça karşılaştığı bir soruna dikkat çekiyorlar: Sigarayı bıraktıktan sonra kilo artışı. Bu konuda kişisel beslenme önerileri vermenin yanında, kadının konumunu anlamak ve sigaraya başlama sebeplerine öğrenmek isterler.
Uzmanlar; “Bize katılan kadınlar, ne zaman ve ne sebeple sigaraya başladıkları hakkında rapor hazırlıyorlar. Dolayısıyla bir dahaki durumda, sigaraya yenik düşmemek için hazırlık yapmış oluyorlar” diye açıklama yapıyorlar. Terapilerdeki öncelikli amaç, sigarayı azaltmak. Tabii ki terapinin temel amacı, sigaradan tümüyle kurtulmak. Yine de sonuç olarak, sigarayı bırakan kadınların yüzde 50’sinin, tekrar sigaraya başlamadıkları gözlenmiştir. Sigarayı bırakmış kadınlar, kısa süre içinde avantaj kazanırlar.
Bir kere, eksilen her sigarayla, vücuda daha fazla oksijen gider. Ayrıca ten, saçlar ve dişler daha güzel görünmeye başlar ve kadın kendini daha da sağlıklı hisseder. Sigarayı iki yıl boyunca kullanmamak, zararlarından dolayı olabilecek hastalıkların riskini yüzde 25 oranında azaltır. 10 yıl sonra ise kadın, sanki hiç kullanmamış gibi sağlığına kavuşur.
Sigara ve Bebek
Sigara kullanan birçok kadın hamile kaldıktan sonra, sigarayı ya azaltmayı ya da tamamen bırakmayı başarabiliyor. Sadece bir sigara bile, doğmamış bebeğin kalp atış frekansını dakikada 15 çarpma artırmaktadır. Kalp bu yolla, nikotinin azalttığı oksijeni telafi etmeye çalışır. Plasentada kan dolaşımının zayıflaması bebeğin bütün gelişimine hasar verir. Dolayısıyla doğmamış bebek diğerlerine oranla daha yavaş gelişir. Sigara kullanan kadınların bebeklerinin doğum sonrası ağırlığı, ortalamanın altında olur. Sigarayı bırakmak, gebeliğin hangi döneminde olursa olsun, bebeğe yarar sağlar.
Sağlıcakla Kalın.
Yolculuğa Hazır Mısınız? İlgili Bağlantılara Göz Atın